Çünkü Türkiyede, önleyici hekimlik yok. En büyük problem bu. Hemen alalım, keselim biçelim.
Yurt dışında, rahim ağzı değişimleri her hastanın doktor da kaydı olmak koşuluyla belirli periyodlarda kontrol edilir. Buna ''Screening'' denir. 3-6-9 HPV türüne ve rahim ağzı dokusundaki değişime göre, SMEAR yapılarak hücre değişimleri ve verilen cevap takip altında bakılır. Eğer durum gerilemiyor veya ilerliyorsa o zaman ''girişimsel'' tedavi yöntemleri değerlendirilir.
Bizim sevgili doktorlarımızın çoğu aşı firmalarının ağzıyla ve yönlendirmesiyle hareket eder. Şuan gittiğinizde bile sağlık ocaklarında " RAHİM AĞZI KANSERİ AŞINIZI YAPTIRIN " yazıyor. Böyle bir uyarı olabilir mi? Ne demek kanser aşısı? Bunu okuyan birisi sanki kansere çare bulunmuş gibi görür. Hah işte, bunu yazan Halk Sağlığı Birimleri, dolayısıyla Sağlık Bakanlığı.
İmamın, pırtladığı yerde cemaat, abartır. Hekimlerimizde böyle maalesef. Bilim ve bilimsel gerçeklikten yoksun, güncel olmayan bilgilerle hayatlarını ve mesleklerini sürdürüyorlar.
Her özel hastane grubu, Tıp Üniversiteleri kurdu. 1000 - 1200 liraya çalışan doktorlar yakında bayrakları devralacak. Hal böyle olunca, bu meslek tüm ideallerini yitirerek, sıradan profesyonel bir iş koluna bürünecek. Bugünler iyi günlerimiz, siz ileride gelen yeni nesil doktorları bir bekleyin.
Yazdığın her bir satıra katılmakla birlikte eğitim sisteminin etkileri. İşte bir ülkenin eğitim sisteminin böyle olması nasıl sorunlara yol açıyor.
Adamın açıp bir kaynak okuyacak araştıracak vakti yok ki. Ben bu yüzde doktolarda da suç bulmuyorum. Kolay iş değil sabah 8'de muayeneye başla akşam 5'e kadar binlerce şey gör. Doğal olarak bir süre sonra bildiği alışkanlıkardan vazgeçemiyor, çünkü böyle öğretilmiş ve bunu ne araştıracak ne imkanı var ne de zamanı.
Başarılı hekimlerin hepsi idealist insanlar, eğitimle değil kendileri öğrenmişler. O yüzden iyi hekim araştırmacı, meraklı hekimdir. Bu sebepten ötürü genelde kadın doktorları tercih ederim ben.
Yahu tabii ki kanser aşısı diye millete iteleyecekler boru mu 300 tl olarak görüyorlar insanları kişi başı![]()
Raf ömrü uzatılmış hoşafın, alzheimer hastalarına akıllı çip buluşunun önünde ödül aldığı bir ülke burası, çok bir şey beklememek lazım.
Eğitim sistemi başlı başına bir problem. "Cihat öğrenmeyen çocuğa matematik öğretsen ne olur" zihniyeti malumunuz...
Tıp dünyası ise bambaşka bir konu. Tıp Üniversitelerinde ki müfredatın ( Eğitim sistemi tarafı) tartışması başka, Tıp sektörünün gelişim tartışması bambaşka. Şimdi, özel sağlık sektörünün domine ettiği, ilaç tüketiminin hane başına çılgın rakamlara ulaştığı, insanların reçetesiz bir çok tehlikeli ilaca rahatça ulaşabildiği ve bonibon gibi antibiyotik, nsai ağrı kesiciler tükettiği bir ortam Türkiye.
Devlet, sosyal güvenceyi sağlamamış, hekimlere "döner sermaye" sistemi getirmiş, buna mükabil 5er dakikalık randevu penceresi çizmiş durumda. İnanılmaz yoğun hastaneler ve birikme malum. Hal böyle olunca da soluğu özel sağlık sektöründe almış.. Demiş ki, hekim açığımız var, üniversitelerinizi kurunuz...
Acıbadem Üniversitesi, Medipol vb. gibi uygun puanlarda tıp fakülteleri çıkartmış... Şimdi hal böyle olunca normal bir işçi gibi sıradan ve piyasa doktorluğu yapan ezber hekimlik devam edecek. Çok düşük fiyatlarla, çok kalitesiz hekimler yakın bir müddet içinde tıp dünyasına dahil olacaklar. Maalesef, sistematik bir problem buna yapılacak tek çözüm ise bu döngüden olabildiğince uzak durmak...
Hayırlısı diyelim...
Neden saldırgan bir tavır içerisindesin? Doktorları eleştirenlere cahil demek istemediğimi 2-3 kere yazdım anlayıp, anlamamak senin elinde.
Bu yazdığımda da kötü bir tavır göremiyorum ?
Forumda gelip bu şekilde yazmak yerine, işleme geçin gidip şikayet edin dedim ne var bunda?.
Neyse ya saçma sapan işler.