hepsisosyal
Blog Sitemiz : hpvliyiz.wordpress.com
Toplam 1 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 1 arasi kadar sonuc gösteriliyor
  1. #1
    Doktor
    Üyelik tarihi
    12.Aralık.2016
    Nereden
    İSTANBUL, YENİKAPI
    Mesajlar
    345
    Tecrübe Puanı
    7

    Hpv asisi ve korunma

    Servikal kanser ve HPV arasındaki bu denli güçlü bağlar, çalışmaları
    servikal kanseri önleyecek etkin bir aşının bulunması üzerine yoğunlaştırmıştır.
    HPV aşıları profilaktik ve terapotik aşılar olarak iki gruba ayrılabilir. Çoğu virus
    aşısında canlı atenüe ya da inaktif virionlar kullanılırken, HPV’nin
    çoğaltılmasındaki güçlükler ve daha da önemlisi virusun onkoprotein içermesi
    nedeni ile bu yöntemler kullanılamamıştır. HPV aşıları subunitler kullanılarak
    hazırlanmıştır.
    Profilaktik aşıda hedef HPV infeksiyonunun oluştuğu bölgede etkin bir
    immun cevap oluşturarak, oluşabilecek infeksiyonu ve reinfeksiyonu önlemektir.
    Böyle bir aşı özellikle HPV infeksiyonu riski taşıyan kişilerde oldukça faydalı
    olacaktır. Terapotik aşı ise daha önceden meydana gelmiş bir infeksiyonun
    ortadan kaldırılması ve malign hastalığın gelişmesi yönünden koruyucu etki
    yaratmaktadır. Bu yüzden profilaktik aşıda HPV L1/L2 , terapotik aşıda ise
    E6/E7 gen ürünlerinin kullanması, kendilerinden beklenen görevleri yerine
    getirme bakımından oldukça doğrudur. Profilaktik aşıda kullanılan antijenler
    ana kapsid antijeni olarak sentezlenen, DNA içermeyen virusa benzer
    partiküller ( VLP ) olup, yüksek titrede nötralizan antikor oluşturarak humoral
    yanıta neden olmaktadırlar. VLP’ler elektron mikroskobunda gerçek viruslardan
    ayırt edilemezler. Enzimimmunoassayler ( EIA ) için uygun antijenler
    olduklarından HPV’na karşı oluşan humoral yanıtı ölçmekte kullanılırlar .
    VLP’ler çeşitli ekspresyon sistemlerinde ( E.coli, baculovirus, sinek hücreleri ve
    maya hücreleri gibi...) L1 proteinlerinin üretimi ile gerçekleştirilmiştir. VLP’lerin
    en büyük avantajı onkogen yeteneğinde viral DNA içermemeleridir. Sığır
    papilloma viruslarıyla yapılan çalışmalarda L1/L2 VLP’leri intramüsküler verilmiş
    ve mukozal infeksiyondan koruduğu saptanmıştır. Oral ya da intranazal
    uygulamalar denenmektedir ancak henüz yeterli antikor cevabı alınamamıştır,
    immunsuprese hastalarda kullanımıyla ilgili yeterli veri bulunmamaktadır .
    Faz 2 çalışmaları göstermektedir ki aşılama sonrası antikor seviyeleri, pik
    seviyelerden oldukça yavaş düşmektedir ve aşılamadan 48 hafta sonrasına
    kadar ölçülebilir seviyelerde seyretmektedir. Hayvan modellerinde dolaşan
    antikor seviyelerinin düşük olmasına rağmen uzun süreli koruma görülmektedir
    (48). Nötralizan antikorların oluşmasının yanısıra VLP’ler aynı zamanda
    hücresel immun cevabı da aktive etmektedirler. Yapılan bir çalışmada HPV 16-
    L1 ile immunize edilmiş farelerde proliferatif Th1 cevabı da gelişmiştir .
    Servikal kanserlerin etyolojisinde tüm dünyada en önemli etken olarak HPV 16
    bulunduğundan ( olguların % 50-60’ı ) ilk HPV aşıları HPV 16 VLP ile
    yapılmıştır. Bu aşılar tüm aşılanmış kadınlarda doğal infeksiyondan 40 katı
    kadar fazla antikor oluşumuna yol açmakta; HPV infeksiyonundan, persistan
    HPV infeksiyonundan ve HPV ile ilişkili CIN’den korumaktadır. HPV aşıları tipe
    spesifik olduğundan, diğer tiplere karşı koruyucu değildir. Sadece HPV 16 ile
    HPV 31, HPV 33, HPV 58, HPV 18 ile HPV 45 arasında nötralizan epitopların
    ortak kullanımı sonucu çapraz koruma olmaktadır .
    Terapotik aşılamada amaç hücresel immunitenin uyarılmasıdır. Aşı ile
    CD4 ve CD8 hücrelerinin uyarılması sonucu sitotoksisite ve sitokinler
    aracılığıyla, viral DNA’yı integre etmiş E6 ve E7 proteinlerini aşırı üreten infekte
    hücreler yıkılır. Terapotik aşı etkenle temas sonrasında, düşük dereceli
    hastalıkta ve yüksek dereceli intraepitelyal kanserde etkili olmalıdır. Aşılarla
    yenilmesi güç olan problemler; CIN 2/3 ve invaziv kanserlerde neoplastik
    fenotiple ilişkilidir. Buna dayanarak terapotik aşılamada cevapsızlık ile tam ve
    tama yakın iyileşmeye kadar çeşitli sonuçlar elde edilebilir.
    İnsan hücresel proteinleri ile benzerlik göstermedikleri için kuramsal olarak
    otoimmun yanıtı tetikleme riskleri yoktur .
    Çeşitli tipte terapotik aşılar mevcuttur. Viral vektör ( Adenovirus, adenoasociated
    virus ve alfa virus ) aşıları, bakteriyel vektör ( Listeria, Salmonella ve
    BCG ) aşıları, peptid-protein aşılar, Nükleik asit ( DNA, RNA ) aşıları ve
    hücresel aşılar (dendritik hücre ve tümör hücre kaynaklı) tanımlanmıştır .
    Yapılan aşı çalışmalarında dikkate değer bir yan etki saptanmadığından ve
    yeterli koruma sağladıklarından, I. jenerasyon profilaktik aşılar geliştirilmeye
    başlanmış durumdadır.
    Glaxo Smith Kline’ın bucalovirus rekombinant teknolojisi kullanarak
    geliştirdiği aşı (Cervarix) , HPV 16 ve 18 L1 VLP tiplerini içermekte olup
    09.06.2006’da FDA tarafından onaylanmış olup 55 ülkede uygulanmaktadır.
    Faz 3 çalışmalarında Kuzey Amerika, Latin Amerika, Asya ve Avrupa’da
    18.000’in üstünde kadın aşılanmıştır ve 27 aylık takip süresi içinde yeni
    infeksiyona karşı % 92, persistan infeksiyona karşı % 100 koruma sağlamıştır.

    Merck&Co.,Inc’ın rekombinant maya teknolojisi esaslı Gardasil adlı HPV
    6, 11, 16, 18 tiplerini içeren L1 VLP aşısı ise kuadrivalan bir aşı olup piyasadadır.. Bu aşı ile 33 ülkede 25.000 kadın aşılanmış ve aşının
    persistan infeksiyonu önlemede % 100 etkili olduğu gösterilmiştir. Ayrıca Villa
    ve arkadaşları çalışmalarında 15-26 yaş arasındaki 12.000 kadını aşılamış ve
    HPV 16/18’e karşı CIN I /CIN II gelişimini de % 100 önlediğini göstermiştir .
    Gardasil 15.01.2007 ruhsat alıp ülkemizde satışa sunulmuştur.
    CDC’nin İmmunizasyon Komitesi’nin önerilerine göre HPV aşısı 3 doz olarak
    ve ikinci ile üçüncü dozları ilk dozdan 2 ve 6 ay sonra yapılmalıdır. Virus her
    kadında infeksiyona ve buna bağlı olarak kansere neden olabildiğinden HPV
    aşısı için bir risk grubu söz konusu değildir. Hedef 9-26 yaş grubundaki her
    kadının mümkünse ilk cinsel ilişkiden önce, değilse mümkün olan en kısa
    zamanda aşılanmasıdır . Aşı tüm HR HPV tiplerini içermediğinden
    aşılanan kadınların da rutin smear takiplerini yaptırmaları gerektirmektedir.
    Aşının erkeklerde HPV’na bağlı penil ve anal kanserlerde etkili olabileceği
    düşünülse de henüz bu konuda yeterli çalışma yapılmamıştır, aşının
    gebelikte kullanılmaması önerilmektedir.

    Yard.Doç.Dr Levent TÜRK (Dr. Medusa) Muayehane: Küçük Langa Caddesi, No:30 – 12 YENİKAPI/ İSTANBUL 0505 600 40 10 – 0212 586 81 80 Mail: drleventturk@gmail.com
    Konu drmedusa tarafından (27.Aralık.2016 Saat 20:05 ) değiştirilmiştir.

Bu Konu için Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •