Arkadaşlar Merhaba,

Çarşamba günü Türkiye'nin en iyi dermatoloji profesörlerinden birine bir akrabamız aracalığıyla muayene olma fırsatım oldu. Şanslıyım çünkü yoksa o muayene ücreti bana çok gelirdi
Kesinlikle verdiği bilgilere inanıyorum çünkü gerçekten sıradan bir doktor değil.

AHCC'den de , Hindi Kuyruğu'ndan da , Propolis'den de haberi var. O kadar farklı bir doktor yani, burada reklamı olmasın diye isim bilgisini paylaşmayacağım ancak zaten biraz araştırma yaparsanız kim olduğuna ulaşırsınız. Öğrenmek isteyen arkadaşlar özelden yazabilirler. Medyatik olmamış bir isim o yüzden palavralara ihtiyacı yok, ticari bir beklentisi hayatının hiçbir döneminde olmamış birisi, diğer medya profesörleri gibi birilerinin maşası olmadığı için Türkiye'nin en iyi hastahanelerinden birinde doktor yetiştiriyor. Kesinlikle gönül rahatlığıyla inandım söylediklerine bana aptala anlatır gibi anlattı her şeyi



Verdiği bilgileri ufak ayrıntılarla kendi ağzındanmış gibi yazıyorum.

- Önce acı ama gerçek olandan başlayalım. HPV dahil insan vücudundaki tüm virüslerin tamamen yok olması gibi bir durum söz konusu değildir, şu anki tıp imkanları ile asla ve asla olamaz . HPV negatif almak demek HPV virüsünün vücudu terkettiği anlamına geliyor demek değildir. HPV negatif demek bağışıklık sisteminin virüsü baskıladığı anlamına geliyor demektir. Yani vücudun bağışıklık sistemi çöktüğü anda bu virüsün tekrar işleme geçmesi mümkündür . Bak mümkündür diyorum kesinlikle nüks eder demiyorum. Ayrıca ilk atakları atlattıktan sonra yani 1-8 ay arasındaki kontra dönemi geçtikten sonra gerçekleşen nükslerde vücudumuz bu virüs ile savaşmayı öğrendikçe çok çabuk bu atakları sonlandıracaktır. Yani virüsün tamamen yok olması asla ve asla mümkün değildir ancak tekrarlama ihtimali düşük de olsa vardır, tekrarlarsa bile ilk geldiği günkü gibi güçlü olamayacaktır.

-Tedavisi konusunda ise şunu söyleyebilirim. Bir çok bağışıklık sistemi güçlendirici kullanan hastalarım geliyor ancak bana inan otoimmün rahatısızlığı olmayan, herhangi bir bağışıklık sistemi baskılayıcı (kortizon vb) ilaç kullanmayan hiçbir hastanın bu tarz takviyeleri kullanmasına gerek yok, yapmaları gereken sağlıklı beslenmek ve viral yükü azaltacak bitkilerden faydalanmak. Kullansa zararı olur mu, evet dozu arttırırsa olur ancak faydası olur mu dersen %10 derim sana. Yani zaten ortalama bir insan vücudu 12 ayın sonunda büyük oranda bu virüsü baskılıyor, o yüzden aman aman işte şunu da kullanayım bunu da kullanayım gibi durumlara girmene gerek yok.

-En çok merak edilen bulaşıcılık konusunu sordum. (Kendisi muayeneyi çıplak elle yaptı daha da bir şey söylemiyorum.)

Yahu insanları korkutmak amacıyla haber sitelerinde havludan bulaşır şuradan bulaşır buradan bulaşır gibi hurafeler söylüyorlar gülüyorum. Evet bulaşma ihtimali vardır ancak bu çok çok çok çok çok küçük bir orandır. Bu virüsün bulaşması için aktif olarak siğillerin genital bölgeyle temas etmesi gerekiyor. Paranoyaklık yapmaya gerek yok ben bile ellerimle muayene ettim ve gittim ellerimi yıkadım yapılması gereken bu.

-Aşı
Bak belirttiğim gibi bu virüsün vücuttan atılma imkanı yok. Bu bu kadar net. Yani HPV virüsünü vücudunda taşıyan birinin bu aşıyı olmasın bir anlamı olur mu? Geçti artık. Vücut ile hiç tanışmadan önce yapılsaydı riskleri çok yüksek bir aşı olmasına rağmen faydası vardır. Ancak HPV virüsü bir kere vücuda girdikten sonra yapılacak aşının hiçbir koruyuculuğu olmaz çünkü bir kere var vücutta. Eğer bu koruyucu aşılar var olan virüsü temizleyebilseydi bunun ismi koruyucu değil tedavi edici aşıydı. O yüzden bazı hastalarım geliyor hocam bana daha önceki doktorum aşı önerdi diyor. Anlatmaktan yoruldum bu koruyucu aşıdır hpv ile tanışmış bir vücuda hiçbir etkisi olmaz.

- Cinsel ilişki
Cinsel ilişki konusunda şunu net olarak söyleyebilirim mikro siğiller yani gözle göremediğin siğillerden bulaşma ihtimali olsa da yine bu da çok düşük bir yüzdedir. Benim hastalarıma hep önerdiğim şey şu gözle göremediğin siğil olmadığı sürece kondom kullanma şartı ile gönül rahatlığıyla cinsel ilişkiye girmeleri yönünde. Aktif siğil varken cinsel ilişkiye kesinlikle girilmemeli. Ancak siğillere tedavi işlemi uygulandıktan sonra cinsel hayatına korunarak devam edebilirsin.


Kısacası bu uzun sohbetin sonunda benim çıkarttığım şu.

Kendimize hastalıklı muamelesi yapmadan ( Onlarca besin desteği kullanarak)
Kendimizi paranoyak yapmadan (Oradan bulaşır mı buraya bulaşır mı)
Kendimizi hastalık hastası yapmadan, normal insanlar gibi hijyen şartlarına dikkat ederek, siğil olduğu zaman mutlaka bir hekime giderek işlem yaptırdıktan sonra gerisini vücudumuza bırakacağız. O kadar dert edilecek kafayı yenilecek bir virüs olmadığını en az 15 kere belirtti bana adamcağız da yoruldu. Normal insanlar gibi hayatına devam edeceksin dedi. Emin ol günde 15 bardak yeşil çay da içsen devamlı bu stresle araştırma yaparsan kendine daha büyük sorunlar yaratırsın dedi ve ben tamamen ikna oldum kendisine.
Cinsel hayatıma siğilleri düzenli kontrol etmek şartı ile ket vurmamayı planlıyorum tabii ki kondom kullanmak şartıyla. Farkettim ki insan beyninin böyle otorite denilecek birinin samimi sözlerini duymaya ihtiyacı varmış



Ve son olarak sizler için bir soru sordum. Böyle böyle bir forumun olduğunu insanlara hpv için önerebileceğiniz bir besin desteği var mı diye sordum.


en önemlileri diye belirtti kendisi.


1- Ev yapımı kefir içerisinde fabrikasyon bulunan probiyotiklerin 5 katıdan fazla bakteri vardır dedi.
2- Yeşil çay
3- Aç karına elma sirkesi ve sarımsak
4- Beyin ve ruh sağlığı için de akşamları sarı kantaron ve lavanta çayı önerdi. Bu hastalıkla mücadelede en etkili yöntemlerden birinin bu olduğunu belirtti.
5- Beta Glukan

diğer vitamin tarzı şeyleri sorduğumda kan sayımında optimum seviyede çıkıyorsa kesinlikle gerek yok dedi.